bıkkın

bıkkın
1. سئوم [سَئُوم]
Anlamı: çok bıkmış, usanmış
2. ضجر [ضَجِر]
Anlamı: çok bıkmış, usanmış
3. متبرم [مُتَبَرِّم]
Anlamı: çok bıkmış, usanmış
4. متذمر [مُتَذَمِّر]
Anlamı: çok bıkmış, usanmış
5. متضجر [مُتَضَجِّر]
Anlamı: çok bıkmış, usanmış

Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • bıkkın — sf. Çok bıkmış, usanmış, bezmiş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TEHEZZÜL — Bıkkın olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Unsung Heroes (film) — Unsung Heroes Charles Robert Jenkins as Dr. Kelton, the fictional mastermind behind the Korean War Chosŏn gŭl 이름 없는 영웅들 …   Wikipedia

  • döküntülü — sf. 1) Döküntüsü olan Ortalıkta yorgan, döşek, sandık, sepet; tıpkı yangından kaçmış ailelerin döküntülü, bıkkın tablosu... Ç. Altan 2) tıp Deride döküntü ile görülen, döküntü ile beliren (hastalık) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • palamar — is., den., Rum. Gemileri iskele, rıhtım veya şamandıraya bağlamaya yarayan kalın halat Bir gün tekrar bıkkın demir alınır, palamar çözülür, flok açılıp kürek çekilir. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler palamar boyu palamar gözü palamar parası… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yanık — sf., ğı 1) Yanmış olan Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu. R. Enis 2) Rengi koyulaşmış Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız. S. F. Abasıyanık 3) Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yanıklık — is., ğı 1) Yanmış olma durumu 2) mec. Acılı, kaygılı, bıkkın, dertli olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”